30 Nisan 2009 Perşembe

1 MAYIS


Bugün 1 Mayıs. Emek Bayramı. Üretenlerin bayramı. Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun. 2008 deki 1 mayıs gösterileri hepimizin hafızasındadır. Umarım bu sefer aynı görüntülerle karşılaşmayız. Burada en büyük görev hükümete düşmektedir. Emekçilerin bu bayram gününü kutlamalarına izin vermelidir. Tüm emekçiler bunu hak etmektedir.

Devlet insanlarına güvenmelidir. 1 Mayıs 1977 deki olayların nasıl çıktığı bugün bilinmekte ancak suçlular bir türlü yakalanamamaktadır. Zaten bu bir sistem sorunudur. Ülkemizin, götürülmeye çalışılan sistem bunu gerektirmektedir. Düşünmeyen, konuşmayan ve paylaşmayan bir nesil yetiştirilmek istendiğinden bu tür baskılar uzun süredir devam etmektedir.

Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun.

Devamını Okuyun...>>

5 Şubat 2009 Perşembe

2009 ANKARASI


Yıl 2009. Yer Ankara Mamak Abidinpaşa. Saat 15:00.

Fotoğrafa baktığınız zaman ne düşünüyorsunuz?

Ben olağanüstü bir durum, savaş veya deprem geçirmiş bir yer izlenimi ediniyorum. İnsanlar su kuyruğunda bekliyorlar. Yılı tekrar hatırlatalım. 2009 Şubat ayı. Kışın sonu. Suyun en bol olduğu zamanlar.

Aski idaresi ana boruda meydana gelen bir çatlak yüzünden suların 5 gün akmayacağını açıkladı. 5 gün. Bir çatlağın tamiri için istenen süre.

Bu işlerin bir sorumluluğu olmalı. Hiçkimse, olağanüstü bir durum olmadıkça sularımızı 5 gün kesemez. Buna Hiç kimsenin hakkı yok. Eğer ülkemizde demokrasi yerleşmiş olsaydı, sorumlular derhal istifa etmeleri gerekirdi. Ancak yok. sorumlularda işlerini yapmaya, daha doğrusu koltuklarında oturmaya devam ediyor.

Devamını Okuyun...>>

29 Ocak 2009 Perşembe

BAŞBAKANIN ÇIKIŞI


Başbakan Erdoğan 29 Ocak 2009 gecesi Davosta, Davos zirvelerinde bir daha unutulmayacak bir görüntü sergiledi. İsrail Devlet Başkanı Peres’in konuşmalarının doğru olmadığını, Gazzede orantısız güç kullandığını ve ateşkesin de yapılmadığını söyledi. Ayrıca paneli yöneten kişinin de zaman bakımından kendisine yeterli süre vermediğini belirterek, “artık Davos benim için bitmiştir “ diyerek paneli terk etti.
Ben Başbakan Erdoğan’ın yaptığı tüm eleştirilere katılıyorum. Aslında İsrail son saldırısından önce de Gazze ve civarında insanlık suçu işliyordu. O bölgedeki giriş ve çıkışları kontrol altında tutarak, yaşayan halkın son derece kısıtlı imkanlarla yaşamasına sebep oluyordu. Başta temel ihtiyaç maddeleri olmak üzere, halkın kullandığı maddelerin Gazze’ye geçişini engelliyordu. İşte insan hakları ihlalleri burada başladı. Açlık ve yoksulluk yüzünden insanlar ölürken kimse kılını kıpırdatmadı. Ne zaman askeri saldırı başladı, İnsanlar orantısız güç kullanıldığını söylemeye ve insan haklarından bahsetmeye başladılar.
Keşke Başbakan Erdoğan bireysel çıkışını, devlet politikası olarakta yapabilseydi. Geçen haftalarda T.B.M.M. nde İsraili kınayan bir metin AKP nin oyları ile red edildi. Eğer İsrailin yaptıkları suç ise İsrail kınanmalıydı. Bunu yapamadan bireysel olarak böyle çıkışlar yapmak, yaklaşan yerel seçimlere ve Filistin Halkına duyarlı olan vatandaşlarımızın oylarına göz kırpmaktan başka bir anlam ifade etmez.
Daha dün Meclisten Irak’a asker göndermek ve ABD nin insanlık suçuna ortak olmak isterken, bugün İsraili eleştirmek bana çok mantıklı gelmiyor.
Tutarlı davranmak şartı ile keşke bu çıkışı her zaman yapabilsek. Ben ancak o zaman bağımsız bir devlet olduğumuza inanırım.

Devamını Okuyun...>>